sonra ne olacak?

gelecek için bir planım yok desem yalan.
var/çok var ama 'bulanıklaşmış belirlenmiş zamanları'
sürekli yerlerini kaybediyorum. ama uzakta veya yakında hep oradalar biliyorum. kesin değiller/ hırslı hiç değiller. ondan sebep masum planlar diyeyim onlara. öldüğüm zaman şu hayatta yapmış olmak istemiş olacağım şeyler diyeyim ya da.
bu taraftayım. kendimi bu tarafta seviyorum/o tarafa geçemem. sen öyle istesen de. çekme beni n'olur.
kendimi zor alıştırmışım buraya/bazen zorlaya zorlaya.. hala da.
çekme beni n'olur..gelmem.

çizme

önümden yürüyor/ yalpalaya yalpalaya/bir sağa bir sola
sandım bir sakatlığı var bacağında ..çorabı delinmiş/diyemedim
ayağında amerikanvari kalaviti ceyn çizmeleri/mahmuzları eksik bir
sonra topukları çekti çizmenin dikkatimi
meğer bunlarmış/bundan sebep yalpalarmış
biri uzun biri kısa
iki topuk
farklı boyda

kız

otobüste gördüm bugün. karşımda. sarışın yandan ayrılmış dümdüz ve muntazam taranmış küt saçlarıyla, yeşil gözlü ve kocaman dudaklı bir kız . onu izledim bir süre/ göz ucuyla da yanında yüzünün üçte birini görebildiğim koyu kumral bebek gibi bir kız daha
nerede oturuyorlar acaba? 559c? rumeli hisarı üstü?
düşünedurayım
gözlerim sağ çaprazımdaki kıza kayıverir/ne kadar cesur oturuyor mini kot eteğiyle
bu da oranın kızıdır olsa olsa insanın elin içinde böyle rahat ve sere serpe o eteği giymesi ve üstüne üstlük orasını burasını sürekli çekiştirmeden bacak bacak üstüne atması için ya o yukarılarda yaşıyor olması lazım ya da hem o yukarılarda yaşıyor olması hem de başında her giydiğine laf eden bir anne olmaması..
kız beyaz tenli siyah saçlı/kocaman dudaklı
ince tel siyah bir gözlük takmakta/gözünü kitabından ayırmadı hiç
önümde çorabı delik bacakları ters parantez ve belki de ondan sebep zar zor yürüyen bir kız .. otobüsteki aynı kız/baktım
parmağımı uzatsam/bir itiversem hafiften/düşücek gibi/yürümekte hızlı hızlı
çorabınız delik desem/biliyorum der ters ters/sana mı düştü söylemek işine bak der gibi. o kadar yalpalıyor ki ...