sabırtaşı

kırılacak hayal bırakmadın.

biraz ağır oldu galiba. hayal kırıklığı. hayal kurmazsan kırılmaz. yine ağır oldu.
hayal kurma demek sanki yaşama demek gibi mi? epey vahşi. ama ben bayağıdır seninle ilgili, aslında bir sürü şeyle ilgili hayal kurmamaya çalışıyorum.

peki beklenti diyelim düşünegeldiğim üzere. aramak mesela. beklenti. ben aradım, açmadın ya da duymadın. aramıcaktım. çünkü artık gelmeyen cevaplara tahammülüm yok. kendim için de aramadım zaten. artık duygusal aramalarım olmuyor. ne acı değil mi bir yandan canım istediği ve konuşmak istediğim için değil ancak bir bahaneyle arıyorum, onu da çekinerek. bir arasana demese aramazdım. geri aramaz biliyorum. ama gözüm telefona kayıyor. ilk yarım saat sinir bozucu bir beklenti yine. e belki duymamıştır bir ihtimal.. aramayacak adım gibi biliyorum ama bi umut işte, yine. sonra her boş telefon ekranına bakışta bir "gerizekalı!" sonra "sen benim sabrımı mı sınıyosun?" sonra "gerizekalı !".
aramadı.
beklentilerini çöpe at.
beklentisi olmayan insan insan olmaktan çıkar mı? yine mi çok abarttım?
hiç kimseden birşey beklemeyince buz gibi mi olursun, için buz mu keser soğukkanlılıktan?
yolda minibüste uyudum. uyandım. nerede olduğumu anlamadım pek. ne zamandı, seni aradım mıydı? gerçek miydi? keşke olmayaydı.
yırtarak son gücümle sana tutunmak istiyorum ben bence. olan o işte.

iyi geceler.

Umut

Bunu ilk defa yillar evvel ally mcbeal'de duymustum:
"I would rather regret the things i have done than the things i haven't done"
Bugun yeniden cikti karsima. Yine icimde ayni huzursuzluk. Yapmam gereken seyler vardi ve korkudan yapmadim mi acaba? Kesin oyle olmustur vari huzursuzluk. Yasamaktan kacmisimdir vari. Hala kaciyorumdur vari. Sana yapmadigim herseyde kaciyorumdur. Kaciyorumsa?
Evet korkudan yapmadigim seyler var. Neden? Zamana birak kendiliginden cozulsun diyen biri var iceride. Kendi kendini aldatiyosun diyen baskasi da var. Neden korkuyorum peki? Benden uzaklasirsin diye mi? Yoksa dusuncemden cikmana katlanamadigimdan mi? Ihtimalini hep korumak mi?
Galiba bu. Galiba ihtimalini yitirmek korkutan. Hic yoksa umudum varya simdi.
Hep denir ya kaybedecek neyin var, konus gitsin- yap gitsin diye..Galiba kaybedecek umudun var, ondan duruyorsun oylece.

iyi geceler.

Insan bir yere kadar sefil olmalı

Hem hastayim hem aksam. En kotu kombinasyon. Dusuncelerin icinden cikamiyorum, konusamiyorum da.. Birini arasam.
Soylemem lazim sana. Kafamin ici yine bi dunya. Sanki konusan bir suru ses var ama hangisinin ne soyledigi belli degil. Soylemem lazim. En azindan en temizinden, bak demem lazim ben seninle artik karsilasaraktan degil sozleserekten gorusmek istiyorum. Ben seni artik aramak istiyorum. Ben, mesela bu gece oldugu gibi, seni gormeden artik bir gun bile gecirmek istemiyorum. En azindan bu kadari, kendime borcluyum bence. Insan bir yere kadar sefil olmali. Gerisi risk. Ya hep ya hic dedim ekin guldu:) Cok komik. Sanki ya hep varsin ya da konusursam gider misin? Gerci boyle de var misin ki? Boyle olacagina hic olmasin diyebilecek kadar cesur muyum?
Gecen gece evde dogal gaz kokuyor gibi geldi. Gaz mi kaciriyor ki diye dusunuyordum. Gazi kapadim. Yattim. Sonrasi icin bana psikopat de, ilahi de ne dersen de. Ne dusundum biliyo musun? Simdi olsem dedim, bu gece, neyi yapmis olmak isterdim? Ne icimde kalirdi diye dusundum.. Hindistan kalmazmis biliyo musun. Inanamadim, suraya da gidebilseymisim keske demedim.
Seni bir saraydim da demedim ilginctir veya opeyim.
Yalniz bilmeni isterdim dedim. Sana ne hissediyorsam bileydin.
Tek bu icimde kalirmis..
Ee peki simdi ne yani? Ne yapicam? Ne dicem? Ne zaman dicem? Ya da acaba diyebilecek miyim? Sonsuza kadar soru isareti yazabilirim suraya! Fuck!

Seni bana anlatiyorlar; inanamiyorum

Seni bana anlatiyorlar. Ne acayip degil mi?
Seni
Bana
Hem de seni bana.
Suc ortakligi geliyor ardindan. Belki suc ortakligi cok iyi bir kelime degil.
Ben susuyorum. Sen zaten susuyorsun. Bildigini biliyorum; hatta eminsin ki ben zaten seni coktan bildim.

Bir ask soyleminden parcalar 04* ve son

Okumayi biraktim. Icgudusel olan veya sandigim ve benim icin hala gizemli birkac his var epi topu, onlarin da bir anda genel gecer aciklamalarini okumak, butun gizemini oldurmekle kalmayip yuzeysellestirdi.
Son olarak 'uzaktaki'. Bugun yasayayazdigim 'bellek gerilimi'nin hatrina :
"yokluk: sevilen nesnenin yoklugu
bazi bazi uzakliga katlanabildigim olur..katlanilan bu uzaktalik(ayrilik) unutustan baska bir sey degildir. canli kalmanin kosuludur bu; oyle ya unutmasaydim, ölürdüm. arada bir unutmayan kisi olcusuzluk, yorgunluk ve bellek geriliminden ölür."

Muhtesem demis.

*Barthes s 21

artis miyim ne? hem de fırilensinden!


freedom!..özgürlük!..liberté!(liberté epey iyiymiş aslında)..libré!(bu da iyiymiş..hatta buradan dalıp algeeria libré! algeeria libré! diye kendimi de seni de kaybedesim geliyor)
her neyse, bunlardan biri mi olsa yeni sanat eserimin adı diye günlerce düşünüp, bir türlü yayınlayamadıktan sonra burada oturmuş, balkonda ekin'e gösterip ben sanatçıyım bence yeaa!! diye yayık yayık gülüştüğümüz geldi aklıma.

esere karşıyız! klişeye açık ama bu kadarı da fazla. mükemmel olan sizin olsun defolular bizim! (ömrünü defolu standında geçirmiş biri edasıyla konuşmak da nerden çıktı??! bkz. ayfonumla emekçi bayramında yazısı)

iltifat

dün bana bir arkadaşım kendimle ilgili duyabileceğim en güzel şeylerden birini söyledi bence:
"o kendinden defolu" .)

Hemhal

Zaman durmus gibi. Bana dogru ucan martiyi da gormesem sanki durmus. Camasir ipindeki mandal torbasi sanki o zamanin yavasligiyla senkronize donuyor. Agir cekim film gibi. Beni de kendi agir zamanina cekiyor. Saksiya dikili ruzgar gulu donmuyor. Hava ayni, gunes batmiyor sanki. Batmak uzere ama batmiyor. Ben duruyorum.

diderot, uzun zamandir bu kadar etkilenmemistim

getir dudaklarini da/ agzimdan cikinca / ruhum sana gecsin

senden birkac parca

kaşlarini hatirlamak istiyorum. dikkatlice baktim. arada konustugunda hakli olarak ve bahaneyle yuzune baktigim zaman, ki konusma anlarini yakalamak epey zahmetli is.

peki buna ne diyorsun sevgili barthes?

Hic konusmadan sadece yaninda yurumek de iyi. Yapiyorum.

staring at the sun


güneşe.
dinle

bir aşk söyleminden parçalar* 03

"batmak: umutsuzluk sonucu aşık öznenin kapıldığı yok oluş esintisi" o hissi herkes bilir. tarif etmeye kalksam edemem. etmemeliyim de dil yetmiyor zaten.

"böyle battığım zaman, artık bana hiçbir yerde, ölümde bile yer kalmamış demektir."

Barthes, s.17-18

bir aşk söyleminden parçalar* 02


doğum günümde gelen ve kapağını açmadığım, aslında açtığım fakat çevirisinde tosladığım ve tabii ki anlamadığım her yeni türkçe kelimeyle dehşete kapılıp usulca kenara bıraktığım kitap gözüme ilişiverir. kazara bir sayfa açtım. sonra bir sayfa daha. okunabiliyor. bağımsız herşey birbirinden, ya da bağımlıdır ama bağımsız olmasını tercih ediyorum en kolay sıkılabilecek halimle.

bir aşk söyleminden parçalar* 01


ben verdim.bir gün görür de alırsın belki.

*roland barthes