hayatın düzleşmesi

bir selam sabaha dönmek mi? yüzüne bakamamak mı bu kez aşktan değil? onu ben sen onu öyle sevdiğin için sevdim diyen en yakınımın artık sana benden daha yakın olması mı? bütün o mis duygularımın yerini alan boşluk mu? senin aslında en başından beri bu kadar boş olmuş olmanı yeni anlamam mı? özenle besleyip büyüttüğüm sonra bir anda büyük bir hızla paramparça edip nereye saklayacağımı şaşırdığım aşk mı hiç olmamışçasına? bana asla rahat konuşamıyor olman mı? 'aşk örgütlenmektir' artık dillere dolanınca benim ona yüklemiş olduğum ve senin için aslında hiçbir şey ifade etmemiş olduğunu bu gece yeniden anladığım herşey. tüm bunları henüz yeni anladığımda ağzımda kalan yavan tat mı şu gecenin bir vakti boğazımı düğümlüyor?



bunu hiç düşünmemiştim.. bilinmeyen birşey değil. herkes yani her kadın bunu bilir günlük muhabbetlere de konu olmuşluğu vardır da bugün bunu okuyana kadar bu hayret verici ve yine insanı mıhlayıcı gerçeği düşünmedim.

"amira karnına götürdü elini: regl oldum ben.
maryam garip bir yüzle durdu: çok tuhaf dedi, şu anda ben de.

erkekler ne kadar yaklaşsa da birbirine, birbirlerinin gövdesinin kimyasını değiştiremezler diye düşündüm. ama kadınlar gerçekten konuşmaya başladıklarında yumurtaları bile konuşuyor birbirleriyle."*

kalbimin sesini yine duyuyorum. nefesim kesiliyor şu an. nasıl oluyor da geceni gündüzünü bir geçirmeye başladığın bir kadınla bir süre sonra yumurtlama tarihleriniz aynı olabiliyor? bu nasıl bir diyalogdur?

* düğümlere üfleyen kadınlar, ece temelkuran