penceredeki güvercinler

sabahın köründe. yataktan zor kalktım.
eczanenin önünde bekliyorum servisi.
her gün binmem ben o servise. kardeşim biner.
o gün uzun zamandır ilk.
kimseler yok sokakta.
bir karşı kapıdan çıkan anne kız.
kızı sevise almıyorlarmış. annesi kriz çıkarmış. mustafa'nın dedikleri. o günden beri annesi gelince geliyormuş o da.
kuşları gördüm. esas mevzu kuşlardı burda.
kadınla kızının çıktığı apartmanın penceresinde. güvercinler bir sürü.
bu da neymiş ki. daha çoklarmış, biri konarmış birinin üstüne, biri düşermiş. birbirleri üstüne üstüne üstüne.

little miss sparrow




kaş yapayım derken çıkardığım gözlerden.
göçtü serçeler.
henüz yeni bir yer veremedim.
ne halim yetti ne vaktim.

ve senin için orada olamayacağım

hüzünlü çok hüzünlü. bir kız var. norveçte. bir de sevgilisi var. ben de sevdim onun sevgilisini. ben ondan önce sevmiştim ama. sevgilisi norveçte değil. ona yazmış diye düşündüm.gündelik bir sürü şey yazmış. onun yanında olmadığı her an ona yazmış diye düşündüm.
sonra başladım öyle de böyle de yazmaya
ona değil aman ha
bembeyaz sayfalara.

aşure ayı geldi çattı

aşure ayı gelmiş. bunu kim yolladı? emine yapmış. ha biraz sulu olmuş. biraz da içinde tahıl cinsinden az var kayısı incir üzüme göre. ama tadı güzelmiş.kapı çaldı. leyla teyzen yapmış bak bakıyım. bunda gülsuyu var. bunu da hanife ablan yolladı. seversin diye. onda yok mu gülsuyu? yok ama bunun da üstünde herşey var yani narıdır, kuş üzümüdür, cevizidir hatta hindistan cevizidir.ilk kez de bunda gördüm hindistan cevizini.yengen aşure yolladı. kapı çaldı. ayşe teyze. tansiyonu fırlamış. baktım 13'e 9 . şu işimi bitireyim de bir de ben bakayım. yengen aşure yolladı.
yiyecek misin?

yandan

saçı asimetrik kesilmiş.
saçı sağa çekiyor. kendisi de yürüyor.
sağa çekerek.
boynu ve tüm vucuduyla yan yan sağ sağ.
acaba hep böyle miydi diye düşündüm. ya da saçı yandan kesilince mi böyle oldu?