bu meditasyon işi canım

bir gün bir kadın meditasyon öğrenmeye uzakdoğu'da bir yerlere gidiyor. belgesel yapmış, izledim.

şu aralar durumumu düşünmekteyim. aklıma o belgeselden öğrendiğim nadide bilgiler ve yaşadığım mini deneyim geliyor.

sadece oturuyorsun. gözlerini kapatıyorsun ve de. ne aklına gelen şeyleri düşünmek için ne de yeni düşünceler çağırmak için bir çaba sarfediyorsun. bu mümkün oldu bir 15 dakikalığına. şu sıralar gündemimde hayatımın bu 15 dakikaya dönüşebilir olup olmadığı sorusu var.

kendim düşünmek istediğim için birtakım şeyleri düşündüğümü farketim. özellikle acı veren bir düşünce varsa. bir yandan sanki onu düşünmezsem o düşünceye ya da onu yaratana ya da belki tüm benliğiyle onu düşünmek ve o acıda boğulmak isteyen mazoşist tarafıma ihanet gibi gelmekle birlikte aslında parçalarcasına düşünmemenin, yarattığı boşluğa rağmen olası olduğunu farkediyorum.
duruyorum sanki. aslında birkaç gündür durmaya çalışıyorum sadece. süper başarılı olduğumu söyleyemem ama bir takım düşüncelere ve hislere hayatı yırtarak, hırsla tutunmaya çalışmanın yorgunluğu ve tekrar o duruma girme korkusu yalnızca durmanın rahatlığına doğru salıyor beni. zaman zaman.

sisli, biraz da serin  ve sessiz mi sessiz bir boşlukta ve dahi kendi iç sesin bile olmadan ne gelirse onun frekansında öylece salınmak gibi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder