Merhaba!

uzun zaman oldu bu kapıları açmayalı. bana ölçülü zamandan daha da daha da uzun geliyor. sanki yıllar olmuş gibi oysa daha dünmüş denebilecek kadar yakınmış hesap edince.
izninle (hoş burada gayet tek taraflı bir durum var ben ne yaparsam o oluyor) bu resmi uygun gördüm buraya. pişirip pişirip önümüze koyuyorsun demezsen;)
kalbim gümbür gümbür atmaya başladı. gazetenin birinde bu sıralar bir de sabahları 6'da kalkıp kuşları dinliyorum. iyi geliyor. demiş adamın biri. az uyuyorum ama iyi geliyor. sonra baktım göğsüme doğru kalbim nasıl hızlanmış. evde kaldım. aslında epey bir zamandır, bir kaç ay belki evde durabiliyorum. durabiliyorum yazmam yanlış oldu durabilmek sanki bir güç harcayarak bir şeyi başarmak gibi. yok. öyle değil. evden çıkmak istemiyorum. bugün hava çok güzel mesela. evde duramazdım kendimi dışarılara atardım. bugün atasım gelmedi. hayret. aşk mı insanı yerinde durdurmayan? ama aşkın hayata karşı sağda yazan herşeye karşı olan o yoğun his, ağlatacak kadar, içinden fışkıracak kadar olan olduğu var bildiğim.
evde oturdum işte az önce. yıkmak demenin zamanı sanırım diye düşündüm. ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. ben kendime zarar vermek istemiyorum. bunu tam şu anda farkettim inan. merhamet kadar yumuşak. içimdeki o şey her neyse koruyup kollarım biliyorum. şimdi daha iyi biliyorum.
yine sabahın serinine penceremi açıp yapılmamış yatağıma şöyle bir sakin oturdum. o ses geldi kulağıma. bu sıralar çok duyar oldum. ya da ona kalbimi yeniden açabilir oldum.
bir küçük taş evin avlusunda yankılanır gibi odama dolan o kuşun sesi. içim paramparça saçıldı küçücük odama. kendi kendimi hapsettiğim hayatıma.
neden? aslında neden demek anlamsız. zamanı gelmeden olmuyor hiçbir şey.
muhtemelen serçedir. kırlangıçları buradan duyamıyorsun ya da gukguk diye güvercinlere karışan kırlangıçları demeliyim esas.
onlar güney doğu'dalar çünkü.
ve ben
bir gün oralara yerleşip birbirini izleyen sabahlar boyunca o sese uyanmazsam gözüm açık gideceğim bu dünyadan.
onu da adım gibi biliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder