yeniden merhaba.

yazmak bazen çok yalan geliyor/artık neredeyse çoğu zaman.
gelmediği o küçük boşluklarda kendimi bu ekranın karşısında hayal ediyorum.. o an aklımdakileri yazarken. ama hiç oturmuyorum artık.
bu şimdi nasıl bir boşluksa artık..yine herşey anlamsızlaşmadan/hemen/çabucak

bir kitapta okudum. orhan pamuk olabilir. hatta kara kitap'ta okudum.
bunlar da pek tesadüf değil gibi geliyor. o an aradığın cevaplar hemen yanı başında oluveriyor. karşına çıkıyor bi yerlerden.

sonbahar içime dert oldu bir zamandır. eskiden bu kadar etkilenmezdim. 'kar'dı dayanamadığım..anlamadığım bir sır.. varoluşunla ilgili sanırım/içine gömülü şeyler. bazısı fazla duyarlı işte fazla duyuyor. beni bu hayat mahvediyor demişti arkadaşım ali. anladım ben onu/ iyisiyle/kötüsüyle/güzeli ve çirkiniyle/karıyla ve güneşiyle ve çamuruyla/sefaletiyle/çarpık bacaklısıyla/ delik ayakkabısıyla/bir su zerresi içinden güneş vuruyor bi yerlere ya da saçın ağır ağır bomboş bahçede uçuşuyor sakin rüzgarla ve yüzünde taptazecik kış havası. serin.

yeterince yaşlanmadan diyor sonbaharı yeterince güzel anlatman mümkün değil, kara kitap.
sana sonbaharı anlatacak değilim elbet. isterdim ama yapamam.
işte diyeceğim mahvetti beni sonbahar bu sene.

yeterince bakarsam belki böyle içime işler diye
her zerre sarısına bakakaldım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder