kış sessizliği

şehir bomboştu sanki de değildi aslında. önceden görmedim böyle. oturdum. sessiz keskin soğukta. hep istediğim hiç olmadığı gibi. öylece kaygısızca.
sonsuz mezopotamya. kırlangıçlarıyla. ara ara yeşillenmiş. bu soğukta ne biter dedim. cevap verdim sabırsızca kış sebzesi meyvesi var değil? onayladı kafasıyla donmuş titreyen vücuduyla. bostandır dedim bunlar annemden kalan üç beş kuru bilgimi koyarak ortaya. kuru ama umuttur onlar bana. bu mevsimde buğday bitmez.
keskin soğukta o kadar sessiz. olur ya sesin dağılmadan kalır havada. öyle işte. fısıldasan duyulacak kadar. tok gelir sesin kendi kulağına. baktım bütün altınlara. günlerden cuma. esnaf namazda. ondan belki de tam öğlen vakti vardım yukarıya. sessiz. kimsecikler yok ortada. altıncılar orada yalnızca. onlara ibadet cuma değil pazar'a.
taktım seni parmağıma.
sonra derin bir iç geçirdim. sana her baktığımda. bakamadım.
ne zaman gözüme ilişsen ya da hissetsem seni parmağımda inceden bir sızlar içim
gerçekten dayanamam.
çünkü hatırlatırsın bana o sessizliği.
bakamam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder