Bu gece noel.

Hiçbir yere sığamıyorum. Sen yoksan ya da senin izin; senleyken yanımızda olan biri mesela ya da birlikte gittiğimiz bir yer vb. Arkadaşlarımlayken bile yerimden koparılmış gibi hissediyorum. Bir an evvel tanıdık topraklara tanıdık havalara dönme arzusudur kaplıyor içimi. Sığamıyorum hiçbir yere yanımda sen yokken.
Dün oldu. Bugün de oldu. Duramıyorum duramadım birine demem lazım diyecek kimseyi bulamadım. Burda kal ...(buraya adım gelecek) diyorum kendime sürekli burda kal, burda kal, kayıp gitme. Dinle insanları cevap ver. Gülümse. Nasıl böyle konuştuğuna kendin bile inanamadığın yüzeysel cevaplar ver.
Yok. Bitmiyor.
Atıyorum kendimi dışarı. Senin olduğun yere giderim. Görürüm bir ihtimal. Çok çok küçük o ihtimal. Yolda aklımdan geçen ilan-ı aşklar. Şu anda görsem. Napıyosun sen dese. Hiiç dolanıyodum. Aslında dolanmıyodum belki karşılaşırız diye sana bakınıyodum diyiversem. Gerisi ağzımdan dökülüverse. Yeter artık desem. Senden bi dakika bile ayrı duramıyorum desem. Anlatıversem bi solukta.
O gece bu gece mi yani diye düşünmedim değil. Görürsen konuş! Seviyosan git konuş be!
Sonunda geldim. Seni göremiyorum ama aynı havayı soluyorum, aynı müziği dinliyorum o an. Kendimi dışarı atmamla sonuçlanan panik azıcık sonlandı işte. Aynı yerde olmak rahatlatıyor içimi. Göremedim, görmüşle beraber artık.
Bugün noel. Heryerden sevgi akıyor sözleri çınlıyor. Sevgi beni büyülüyor.Hayatında noeli bilmemiş bir insanım. Bu gece azıcık bildim. Bildiğim işte, sevgi oldu. Sevilen sevildiğini bilmeli oldu.
Sevgim. Dolsa taşsa. Bencil olmasa. Ben seni çok sevsem. Sen beni çok sevsen. Aslında sevdiğimi desem. Bu gece desem. Ne güzel olurdu değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder